sanitarium

29.10.09




tamamı, dreamforge adlı otuz beş kişilik bir ekip tarafından -ki hepsi aşırı derecede hasta ruhlu ve bir o kadar da sevimli insanlardır- toplam on altı ayda geliştirilmiş ve asc games tarafından mayıs 1998'de yayınlanmış hayatımda büyük yeri olan, unutmadığım, unutmak istemediğim aşmış yarmış uçurmuş adventure klasiği. oldukça kısa sürecek olan modern fantasy adventure akımın öncüsüdür. son derece iyi bir satış grafiği yakalamıştır. buna rağmen hem yapımcı hem de yayıncı şirketin sektörde fazla tutunamamış oluşu içimi acıtıyor doğrusu..

eskiye özlemin üzerime abandığı günleri yaşıyor olmamdan mıdır bilinmez geçen gün yine takıp oynamak istedim. uzun arayışlar sonunda, eskilerin bulunduğu kullanılmayan odanın en uç köşesindeki koliden bulup çıkardım. bir hışımla geçtim pc'nin başına ve tozlu kutusundan çıkarıp taktım ilk cd'yi. beş altı sene öncesine dönmüştüm, sanki içeriden annem "kapat onu artık gözlerin bozulacak, hadi yat artık" diye bağıracaktı. ama hiçbir şey eskisi gibi olmadı. ne annem seslendi içerden, ne de cd çalıştı. defalarca takıp çıkardım cd'leri ama ne fayda, yıllar onları da yıpratmıştı. böylelikle monitör'den jessy'nin saçlarını okşayıp saatlerce tic tac toe oynama hayalim suya düşmüştü. üzerime sıçramıştı sanki bir şeyler..

bari hakkında yazılanları okuyayım düşüncesiyle sözlüğe girip sanitarium başlığı altına yazılanları okudum. olumlu yorum içeren entry'leri gördükçe hüznüm azaldı sebepsiz yere. ilk oynadığım zamanlar gece uyumamı engelleyen hafızama kazınmış o çığlık seslerini işittim bir an. bu beni gazlayan son etkendi, "bu gece oynamalıyım bu oyunu" dedim kendime ve hemen download edebileceğim bir adres aramaya başladım. ters giden olaylar kervanına google'ın down oluşu da eklendi. nefretle baktığım altavista'ya muhtaç kalmıştım. "dreamforge sanitarium download -demo" diye arandığında sağlık bakalığının sitesini getiren tek arama motorunun altavista olduğuna kanaat getirdikten sonra bu nefretim daha da perçinlendi. bu sefer başladım abandonware sitelerinde aramaya. bu arayış fazla sürmedi ve sonunda the-underdogs'ta oyunun rip edilmiş halini buldum. nasıl olur da yayınlayabilirler, kimse şikayet etmiyor mu diye düşünürken iki şirketin de** ortalıklarda olmadığı aklıma geldi ve bu kısa süreli şaşkınlığım yerini sevinçten hoplayıp zıplamaya bıraktı.

toplam 110 mb boyutundaki on iki parça halinde riplenmiş dosyaları hemen ilkinden başlayarak indirmeye başladım. ikinci dosyaya tıkladığımda o lanet ibare ile karşılaştım: "ip adresiniz blackliste eklendi, bir sonraki dosyayı ancak 24 saat sonra indirebilirsiniz". "e ananızın amı!" dedikten sonra hemen birkaç tane proxy buldum ve ip değiştirerek diğer dosyaları da indirmeye başladım. ama terslikler yakamı bırakmayacak ya; bu sefer de flashget'ten indirdiğim dosyaların %10'dan yukarı çıkamadıklarını gördüm. "ne skim server ulan bu" diyerenten hepsini iptal ettim ve ie ile download etmeyi denemeye karar verdim. ilk dosya %10'u geçtiğinde nasıl derin bir oh çektiğimi anlatamam. herkes ve her şey gibi telekom'da karşı kaldırımda bulunduğundan olsa gerek bağlantı ve haliyle download'lar acayip yavaşladı. hayatımda hiç bu kadar küfür etmemiştim sanırım..

dört saat sonunda -ki bu, şu an itibariyle üç saat öncesine denk geliyor- nihayet download işlemi bitti. bu süre boyunca dreamforge ile ilgili haber ve röportajlerı okuyup, oyunun screenshot'larına bakarak iç geçirdim. hemen kurdum ve çalıştırdım. tıpkı altı sene önceki gibi makinayı hiç kasmadan çalıştı. (benimki gibi m.ö'ye ait kömürle çalışan bir pc'ye** sahip iseniz bu durum çoğu zaman büyük bir sevinçle karşılanıyor kişi tarafından.) main menü seçeneklerinde sırf o ses efektleri için dakikalarca dolandım, ve play..

rip olduğundan video'ları görebileceğimi sanmıyordum ve fakat işte max, başına geleceklerden bihaber dikiz aynasından bana bakmaktaydı.. hemen oyuna başlamak istediğim için bir kere izleyi geçtim. ve işte kahramanım uyanıyor..

- oh my head..
- where am i!

kendini arayacak bir insanın başlangıçta söyleyebileceği en mantıklı şeyler bunlar. eş zamanlı bir arayış içerisine gireceğim adamım iş karşımda..

gözlerim hemen duvarlara gizlenmiş dreamforge ekibinin as adamlarının isimlerini aradı. hepsini tek tek bulup nostalji yaptım. ama jessy'i görmeliydim artık. hemen ilk eli geçip yanına koştum. o hiç değişmemişti, hala aynı yerde oturuyor ve oynamak için beni bekliyordu sanki. gözlerim doldu bir an, iki saat boyunca tic tac toe oynadım onunla. isim babasının karşısında durduğunun farkında değildi bile..

insanların düşünerek oyun oynamayı beceremediği, adventure akımının yok olma tehlikesi ile baş başa kaldığı şu günlerde duyduğum nefreti ortadan kaldırabilecek yegane ekiptir dreamforge. bu üstün insanları yeniden bir araya toplama hayaliyle yaşayacağım bir ömür ve belki yine ne kadar imkansız olduğunu hatırlayıp kapanıp odama ağlayacağım..

woe

eski camel paketi gibidir sanitarium. her baki$ta yeni $eyler, her oynayi$ta yeni maceralar icerir.

0 yorum: