alice in wonderland

15.5.10


bir tim burton güzellemesi. ortaya çıkan iş nasıl olursa olsun, özünde; zihinlere yerleşmiş boyutları, fiziksel görünümleri yerle bir eden, farklılıklarla birlikteliğin güç birliği sağlayacağına vurgu yapan, çerçevesi çizilmiş güzelliklerin yanılsamasından bizi kurtaran, şekilcilikten iyilik çıkmayacağı hissi doğuran bir film çıkmışsa ortaya, öper başıma koyarım. düşünsenize bunu bir çocukla izliyorsunuz ve o çocuk tek gözü kalmış canavara sempati duyarak çıkıyor sinema salonundan. ya da çok güzel diye dayatılmış her bir şeyden daha güzel ‘çirkinlikler’ olduğunu fark ediyor bir şekilde. kafası karışıyor en azından. ki bence bu da büyük bir adım.

0 yorum: